RSS

Batıl İnançlar



Dünya’da Batıl İnançlar

♣13. Cuma : İskandinav mitolojisinde 12 tanrıya 13. kötü tanrının katılmasının insanlara kötü talih getirdiğine inanılır.

♣2 ayaklı merdiven açıkken bir üçgen oluşturur. Altından geçmek bazı Hıristiyanlarca kutsal üçlemenin bozulmasına neden olduğuna inanılır. Kutsal üçleme kırılarak şeytanla bir anlaşma içerisine girildiği söylenir ve kötü şans getirir.

♣Antik Mısır’da Tanrıça Bast siyah bir kedi olarak tasvir edilirdi. Hıristiyanlarca diğer dinleri çağrıştıran her türlü obje kötü şans getirirdi ve dinlerine karşı çıkardı siyah kedi de dinlerine zarar verecek tanrıyla aralarına girecek bir objeydi. Hatta kedileri olan kadınlar bir dönem cadılıkla suçlanıp cezalandırılmıştı Engizisyon Mahkemeleri zamanında.

♣Yakınlarda bir baykuş 3 kez öttüğünde oraya ölüm getirdiğine inanılır kimilerince.

♣Ortada hiçbir şey yokken evin içinde bir köpeğin havlaması sonucunda evde birinin hastalanacağına inanılır

.♣Masada bıçakların üst üste gelmesi durumunda yani hane içerisinde masada duran bıçaklar çakışırsa o evde kavga olacağına inanılır.

♣Sebebi ve temeli bilinmese de evde kırılan aynanın 7 yıl şansızlık getirdiğine inanılır. Durduk yere sebepsiz kırılan aynanın ise ölüm getirdiğine..

♣Birçok toplumda batıl olarak ev içerisinde şemsiye açmanın kötü şans getirdiğine inanılır.

♣1 Mayıs’tan önce ağaçtan çiçek koparıp eve getirmek kötü şans getirir.

♣Birine karşılığında başka birşey almadan eldiven vermek kötü şans getirir.

♣Suya, denize taş atmak kötü şans getirir.

♣Yeni ayakkabılar masanın üstünde bırakılmaz.

♣Yeni eve taşınırken eski evin süpürgesi yeni eve götürülmez.

♣Kulağınız yanıyorsa biri sizi anıyor demektir. Sol kulak yanıyorsa kötü sağ kulak yanıyorsa iyi şekilde

♣Sol elinizin avuç içi kaşınıyorsa kavga edeceksiniz sağ elinizin avuç içi kaşınıyorsa para gelecek

♣İyi birşeyden bahsederken ve zarar gelmesi istenmiyorsa tahtaya 3 kez vurulur.

♣Süpürgeyle vurduğunuz kişi tembel olur.

♣Eğer fakir birine yeni bir çift ayakkabı vermezseniz hayatınız boyunca öldükten sonra diğer yaşama çıplak ayakla gidersiniz.

♣Birinin bardakta yarım kalmış suyuna su ilave ederek içilmez kötü kader getirir.

♣Cadılardan korunmak için mavi boncuk taşınır.

♣Eğer köprüde bir arkadaşınıza hoşçakal derseniz o arkadaşınızı bir daha göremezsiniz.

♣Fırtınalı havada saç kesmek iyi şans getirir.

♣Kediler bebeklerden uzak tutulur, kedilerin bebeklerin nefesini çaldığı söylenir.

♣Tırnaklar veya saçlar kesildikten sonra yakılmalı veya gömülmelidir.Anadolu’da Batıl İnançlar

♣Mezarlık, ziyaret yerlerindeki ağaçları kesenler çarpılır.

♣Türbeden dışarıya bir şey, bir nesne götüren kişiler çarpılır.

♣Mezarlığı parmağı ile işaret etmek iyi değildir. Parmakları ile işaret eden kişilerin parmakları kurur.

♣Kurban kesilirken hayvan dilini dışarı çıkarırsa kurban sahibi o yıl içerisinde ölür.

♣Bir çocuk sürekli ağlarsa o evde mutlaka ölüm meydana gelir.

♣Ayakkabı çıkarıldığında ters dönerse, ayakkabı sahibinin tez vakitte öleceği düşünülür.

♣Yatarken çorapları baş tarafa koymak iyi değildir, insan çabuk ölür.

♣Ölünün elbiseleri ölü yıkayıcılarına verilir.

♣Mezarlıktan ağaç kesilmez. Ağaçta cin olduğuna inanılır.

♣Gece ölen kişinin üzerine sabaha kadar bıçak konulur.

♣Yoğurdun güzel olması için mezardan çırpı toplanarak, kaynayan sütün altına atılır.

♣Ölünün yıkandığı evde üç gün ışık yanar.

♣Baş sağlığına gelen kişilerin ayakkabıları ters çevrilmez.

♣Mezar kazıcısına para verilmezse ölünün rahatsız olacağına inanılır.

♣Yılan öldürülüp, suya atılırsa ve yılan suda kaybolursa yağmur yağar ve durmaz, seller olur.

♣Kurt uluyunca ya ayaz olur ya kar yağar.

♣Bir evin başında baykuş öterse, o evde biri ölür ya da bir yıkım olur.

♣İnek doğurunca eve ağır bir şey alınırsa ya da ağır bir şey kaldırılırsa ineğin sütü kesilir.

♣İneğin sütünü yere sağmak iyi değildir, hayvan hastalanır.

♣İlk yaylaya çıkışta sığırların ortasından bir yabancı geçerse sığırlar hamile kalmaz, doğum yapmazlar.

♣Bir kişinin önüne tavşan çıkması uğursuzluktur, mümkünse gidilen yoldan geri dönülür.

♣Çakal uluyunca yere tükürmek gerekir, yoksa insanın başına bir yıkım gelir.

♣Çakal ulumaya başlayınca hava açacak, günlük güneşlik olacak demektir.

♣Ateşe tükürmek, ateşe sövmek, ateşe tırnak atmak, su dökmek uğursuzluk getirir.

♣Sabah evinden başkasına ateş verenin ocağı söner.

♣Ocağın üstünü boş bırakmak uğursuzluk getirir.

♣Sacayağının birdenbire devrilmesi evin başına bir yıkım geleceğini gösterir.

♣Tencerede su boşu boşuna kaynarsa düşmanlar çoğalır.

♣Lamba yakılmayan evin ocağı her vakit kararır. Aynı zamanda ev sahibinin öldükten sonra mezarı da karanlık olur.

♣Hastalanan hayvanları ateşten geçirmek iyidir.

♣Ateşi söndürmek için su dökülmez, ateş toprakla örtülür.

♣Ateş çok önceden sönmüş olsa dahi külün yanında yatılmaz. Külde cin ve şeytanın oynak yaptığına inanılır.

♣Ateşin çıkardığı ses ateşi yakan kişi hakkında dedikodu yapıldığına işarettir.

♣Kara ağaçtan düşen yaşamaz.

♣Kara ağaçtan beşik, sandık yapılmaz.

♣İncir ağacının altında uyuyanları şeytan alır götürür.

♣Ceviz ağacının altında yaşayanları şeytan alır götürür.

♣Tarlada zina yapılırsa bereket olmaz.

♣Üzümün tanesini, karpuzun sap kısmındaki kabuğunun içini yiyenler yetim kalır.

♣Çocuğun bezleri yabani ağaca asılırsa çocuk yabani olur.

♣Nar tanelerini yere dökmek günahtır, nar cennet meyvesidir.

♣Diş düşürülünce o diş kimsenin göremeyeceği bir yere saklanmalı ya da gömülmelidir.

♣Elleri diz üzerinde kavuşturmak, parmakları birbirine geçirip el bağlamak iyi değildir, insanın kısmeti kapanır.

♣Parmakların çatırdaması iyidir, insanın sağlıklı olduğunu gösterir.

♣El yıkanırken önce sağ elden başlamalı, önce sol elden başlamak uğursuzluk getirir.

♣Tokalaşırken ya da birisine bir şey verirken sağ el kullanılmalıdır, sol el uğursuzluktur.

♣Baş taranırken dökülen saçları dökmek doğru değildir, bunlar toplanır, ölünce o kişinin kabrine konur. Çünkü bu saçlar kıyamet gününde tekrar bitecektir.

♣Hamile kadın aş eridiği sırada neye bakarsa doğacak çocuk ona benzeyecektir.

♣Akşam soğan yenen yere melekler gelmez.

♣Gece aynaya bakanın ömrü kısa olur.

♣Gece acı (biber, soğan, sarımsak) evden dışarıya verilmez.

♣Yoğurt, süt, peynir gece dışarıya verilmez. Vermek gerektiğinde üzerine kömür, üzerlik veya yeşil bir dal konularak verilir.

♣Gece ıslık çalmak günahtır.

♣Gece evden eve tuz verilmez.

♣Akşam kapının önü süpürülmez.

♣Ekmek aktaracağı evden eve verilmez.

♣Çocuklar gece beş taş oynarsa düşman gelecek denir.

♣Değirmenden ilk gelen unla yapılan ilk ekmeği yiyen kişinin karısı ölür.

♣Ekmek kırıntılarını yere atmak, ayakla çiğnemek evin bereketini götürür.

♣Gurbete giden kişinin azığından bir parça ekmek çalınır.

♣Bir kişinin üzerinde dikiş dikilirse o kişinin kısmeti bağlanır.

♣Evin temeline karataş koymak iyi değildir.

♣Kapının önünde oturan kişi iftiraya uğrar.

♣Duvar dibinde uyumak iyi değildir, insan çarpılır.

♣Evin içerisi temiz olmazsa oraya melekler değil şeytanlar gelir. Böylece o evde mutluluk değil geçimsizlik olur.

♣Evden bir kişi gurbete gittiği zaman o gün ev süpürülmez, dışarıdan misafir alınmaz.

♣Eşya taşımak için kullanılan ala iple komşunun evine girilmez. Komşunun başına bir uğursuzluk geleceğine inanılır.

♣Kapı eşiğinde oturulmaz, insan fakir olur.

♣Kapı eşiğinde oturulmaz, insan bekar kalır.

♣Urganla komşunun evine girilmez. Aksi halde komşunun evinde kıtlık olur.

♣Kapı eşiğinde oturulmaz, kapı eşiğinde şeytan bulunur.

♣Yağmur yağarken kapı eşiğinde oturmak günahtır.

♣Odanın ışığını evin erkeği yakarsa o ev daima nur içinde ve bereketli olur.

♣Kadının yolda erkeğin önünü kesmesi uğursuzluktur.

♣Bir kadın iki erkeğin arasından geçerse çocuğu olmaz.

♣Bir adam iki kadının arasından geçerse sözü geçmez.

♣Bir erkek iki kız arasından geçerse köse olur.

♣Yarım çay içen kadın dul kalır.

♣Ava gidecek kişinin önünden kadın geçerse avlanamaz. Bundan dolayı o kişi ava gitmekten vazgeçer.

♣Kız çocuğunun ilk kez kesilecek saçını dayısı keserse saçı gür olur.

♣Oğlan çocuğunun saçını ilk kez amcası veya dayısı keser.

♣Kız baba evinden perşembe veya pazar günü çıkar.

♣Makası açık bırakmak düşmanlarınızın sizin hakkınızda konuşmasına neden olur.

♣Çarşamba gecesi işlenilmez, çamaşır yıkanmaz, temizlik yapılmaz.

♣Gece tırnak kesilmez, ıslık çalınmaz, sakız çiğnenmez.

♣Gelinin ayakkabısının altına kimin ismi yazılırsa en kısa zamanda ismi yazılan kişi evlenir.

♣Birisi uzunca vakit eve dönmezse veya kaybolmuşsa ayakkabısına tuz dökülür. Kişi en kısa zamanda evine geri döner.




ÖSS Geyikleri

Pazar günü sınava girecek öğrenciler artık çalışmayı bırakmıştır sanırım. Ama sınavdan önce bu sorulara mutlaka gözatmaları gerektiğini düşünüyorum :) Ben duyumu aldım 2009 ÖSS'de çıkacak sorulardan bazıları:

ÖSS için soru yaklaşımları (1)
Bir miktar para Ali, Veli ve Mehmet arasında eşit olarak paylaştırılacaktır.Ama Mehmet; "Benim yaşım büyük niye eşit paylaşalım ki?" diyerek Ali ve Veli'in ağzını burnunu kırmak suretiyle parnın büyük bir kısmını alıyor.Geriye kalan paraları ALi ve Veli'ye eşit dağıtalım bari derken, Ali babasını çağırıyor ve Mehmet'i dövdürerek bütün parasını alıyor.Bu olaylardan korkan Veli para almaktan vazgeçiyor ve kaçıyor. Mehmet ve Ali nekadar para almıştır?

ÖSS için soru yaklaşımları (2)
Ali'nin elinde 120 litrelik alkol-su karışımı vardır.Bu karışımın %40'ı alkoldür.Tam bu sırada Ali kızarkadaşıyla kavga ediyor ve efkârlanıp alkolün bir kısmını içiyor.Bir süre sonra alkol-su karışımındaki alkolün %20'sinin kaldığı gözleniyor.Ali kızarkadaşını arıyor ama kızarkadaşı telefonu kapattığından Ali batsın bu dünya diyor ve biraz daha alkol içiyor.Son durumda karışımdaki alkol oranı %7 olduğuna göre, Ali'yi bir trafik polisi çevirse kaç promil alkollü çıkar?

ÖSS için soru yaklaşımları (3)
Hızları 60 km/sa ve 50 km/sa iki kamyon aynı anda farklı yerlerden birbirlerine doğru harekete geçiyorlar.&0'la giden kamyon şoförünün iki gündür uykusuz olduğu ve 50 ile giden kamyoncununda 250 promil alkollü olduğu bilindiğine göre bu iki araç kaç saat sonra kaza yapar?

ÖSS için soru yaklaşımları (4)
Bir banka Türk Lirası'na yıllık %20 faiz uyguluyor.Bunu duyan eleman hemen parasını o bankaya yatırıyor.Bizim eleman parasını ne kadar süreliğine bankaya yatırmalı ki banka batmadan ya da hortumlanmadan parasını çekebilsin?

ÖSS için soru yaklaşımları (5)
Galatasaray-Fenerbahçe derbisi olduğu gün bir otobüste Galatasaraylılar ile Fenerbahçeliler yanyana oturuyor.Maç Ali Sami Yen Stadı'nda olduğuna göre ve otobüs Taksim'den kalktığına göre stada gelinceye kadar otobüste kaç fenerli kaç cimbomlu kalır?

Şıklar yok biliyoruma ama o kadar da hazıra konmayın canım :)
(kaynak:www.payidar.net)

İnci Profiterol

Profiterol denince akla ilk gelen yer tabii ki İstiklal caddesindeki "İnci Pastanesi"dir. Ufacık tefecik bir pastane olmasına rağmen profiterollerinin müthiş lezzetinden dolayı asla boş kalmaz. İçeride oturacak yer yoksa da insanlar vazgeçip çıkıp gitmez alıp profiterolünü ayakta yer.Zaten İnci öyle muhabbet yeri değildir. Fast food tarzı bir mekan. Fast profiterol diyebiliriz :) gerçi girince o nostaljik mekandan hiç çıkmak istemiyorsunuz ama ayakta yiyenler varsa da vicdan azabı çekip kalkıyorsunuz :) tam çıkarken o tezgahın üzerinde dizilmiş masum masum bekleyen profiterolleri görünce bir tabak daha yememek için de kendinizi zor tutuyorsunuz.

Kağıt katlama sanatı: Origami

Origami sanatıyla ilgilenmeyen, kıyısından köşesinden geçmeyen yoktur heralde. A ben hiç bilmem, hiç anlamam demeyin. Hayatınızda hiç olmazsa bir kez bi kağıt parçasını katayıp kayık ya da uçak yapmışsınızdır. Ben bi de tuzluk yapmayı biliyorum:) Hani bi de tuzluğun her kenarına bişey yazarsın, karşındaki bi sayı tutar o kadar açıp kapatırsın 'bak sana fare çıktı, faresin işteee fare fare' dersin falan:))) Benim origami becerim bu kadar.
Bi arkadaşım bana kurbağa yapmıştı, çok şirin hala saklıyorum.
Bu işi çok ileri boyutlara taşıyıp, neler neler yapmışlar. Mesela Nokia cep telefonu yapmışlar şok oldum.

Kimberly Hu tarafından tasarlanan bu Nokia modelini katlayarak cebinize koyabiliyorsunuz. Belki de kredi kartınızı ve para koyacak cebi olan aksesuarları bile satışa sunulacak. Görsel ve işlevsel olarak üstün özelliklere sahip bu telefonu artık ister zarf yapın, ister gemi.

Başka bir teknoloji ürünü: Origami PC
Almanya'nın Hannover kentinde 2006 Uluslararası Bilgisayar ve Bilişim Fuarı CeBIT'te Microsoft, İntel ve Samsung şirketleri, ortak geliştirdikleri yeni minyatür taşınabilir bilgisayar "Ultra Mobile Origami PC"yi (UMPC) tanıttı.
İntel Celeron işlemcili ve Windows XP'nin 2005 Tablet PC işletim sistemini kullanan 20x15 cm boyutlarındaki yeni bilgisayarın dokunsal bir ekranı bulunuyor. Yeni PC'nin MP3 çalabilme özelliğinin yanı sıra GPS (küresel konumlandırma sistemi) ve kablosuz internet bağlantısı bulunuyor.

Microsoft'un bir süredir üzerinde çalıştığı ve "Origami Projesi" adı verilen çalışmanın ürünü yeni tür bilgisayar, Windows XP'nin gücü ile hazır mobil teknolojileri bir araya getirerek, küçük, hafif ve her yere taşınabilir özelliğiyle internete bağlanma, iletişim kurma, her yerde her türlü işi yapabilmenin yanı sıra eğlence ve bilgi alma özgürlüğünü sağlıyor.
Anlaşılan bu üründe katlama falan yok, bi sürü özelliği biraraya topladık, kağıt tuzluk kadar basit hale getirdik gibi bi durum:)

Kankam Murphy ve peşimi bırakmayan kanunları:)

Murphy ve kahrolası kanunları bi türlü peşimi bırakmıyo, ama bundan kurtulmanın bi yolu olmalı. Lütfen birisi insaniyet namına bana bir yol göstersin, Murphy ile olan bağımı koparmak istiyorum artık.
İşte bizim Murphy'nin hikayesi:
Kaptan Murphy 1949'da; insan bedeninin en fazla ne kadar ivmeye dayanabileceğini bulmasını sağlaması gereken, U.S. Air Force'un roket nakliye programı için mühendis olarak test alanında bulunuyordu. Çok pahalı olan bu deney sırasında denek üzerine 16 adet ölçüm cihazı bağlandı. Birisinin tüm cihazları yanlış bir yöntemle bağlaması, deneyin başarısız olmasına yol açtı. Bu deneyim Murphy'nin temel kanununu oluşturmasını sağladı.
Murphy Kanunları'nın temeli şu söze dayanır:
"Eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar veya felaket doğuracaksa; kesinlikle bu olasılık gerçekleşecektir."
Bunlar da meşhur genel kuralları:
1. Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.
2. Bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, hep en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir.
3. Bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır.
4. Bir şeyin olma olasılığı, istenme olasılığı ile ters orantılıdır.
5. Er ya da geç olası en kötü koşullar zincirlemesi vuku bulacaktır.
6. Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir.
7. Olmuyorsa zorlayın, kırılırsa zaten değişmesi gerekirdi.
8. Ne kadar beklersen bekle istendiği zaman gelecektir.
Örnekler:
* Yere düşen her şey ulaşılması en zor köşeye yuvarlanır.
* Ne zaman arabamı yıkasam yağmur yağar, yağmur yağacağı için arabamı yıkamadığımda yağmur yağmaz.
* Reçelli ekmek ne zaman yere düşse reçelli kısmı hep yere gelir.
* Özür dilemek, izin almaktan daha kolaydır.
* Uyuyan bir bebek, anne babası uykuya dalınca uyanır.
* Bir şey tamir ederken elin tamamen yağlandığında burnun kaşınır.
* İnsanların seni seyretme olasılığı düştüğün komik durum ile doğru orantılıdır.
* Yanlış numara çevirdiğinde çevrilen numara kesinlikle meşgul değildir. (:))))
* Patronuna lastiğin patladığı için geç kaldığını söylediğinde ertesi gün lastiğin gerçekten patlar.
* Gırgır geçmeye başladığın anda patron kapıda görünür.
* Sıkışık trafikte şerit değiştirdiğinde, terk ettiğin şerit daha hızlı akmaya başlar.(her zaman)
* Duşa girip ıslandığında telefon çalar. (genelde)
* Birileri ile karşılaşma ihtimalin, görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir. (saklandıkça ışık yaymak gibi bişey)
* Bir makinenin çalışmadığını ispat etmen gerektiğinde kesin çalışır. (ne zaman teknik servisi arasam onlar gelince bilgisayar normal çalışmaya başlar)
* Kaşıntının şiddeti ulaşma zorluğun ile doğru orantılıdır. (mesela sırtının tam ortası)
* Sinemada sıranın ortasında oturanlar salona en son girerler. (sinir olurum)
* Ayağınıza tam oturan bir ayakkabı kesinlikle mağazadaki ayakkabıların en çirkinidir. (her zaman)
* Herhangi bir şeyi beğendiğinizde derhal üretimden kaldırılır.
* Birşeye ulaşmak istediğinizde ve ulaşamayıp umudunuzu kestiğiniz anda,bir yerden bir şekilde size gelir. (40 kez baktıgın yerde, 41. de buluverirsin)
* İşler yolunda gittiği zaman mutlaka bir terslik vardır.
* Aradığınız şeyi baktığınız en son yerde bulursunuz.
* Herhangi bir bilgide sayılar çok doğru gözüküyorsa boşuna kontrol etmeyin, yanlıştırlar.
* Eğer son dakika olmasaydı, hiçbir önemli is yetiştirilemezdi..
* Bir teklifin gerçek olması güvenilir olmasını gerektirmediği gibi, güvenilir bir teklifin de gerçek olması gerekmez.
* Telefon çalmasını beklediğin süreler boyunca çalmayacak, ancak başından ayrılıp başka bir işle meşgul olduğun anda çalıp seni bölecektir. (en çok başıma gelen olay)
* Siz sınavlara istediğiniz kadar çalışın, sonunda her zaman çalışmadığınız bir yerden çıkacaktır!
* Hiç kimse tam dengi olanı bulamaz.
* Bir çift gördügünüzde ya erkeği kadına ya da kadını erkeğe yakıştıramazsınız.
* Ne zaman sınavlara çalışacak olsanız uykunuz gelir, sınavdan sonra uykunuz açılır. (okulu bitirdiniz oh kurtuldum dediniz ama yanılıyorsunuz, işe başladınız bir rapor yetiştermeniz gerekiyor, işte tam o anda yine uykunuz gelir)
* Piyangoda para kazandığınız gün,ölümünüze fazla kalmamıştır.
* Dakikalarca beklediğin ve gelmeyen otobüs sen tam sigara yaktığında gelecektir.
* Sigara dumanı herzaman sigara içmeyen kişiye doğru gelir. (sigara dumanından nefret ederim ve hep üstüme üstüme gelir)

Ağustos Böceği


Ağustos böceği hani şu meşhur masalda bütün yaz çalgı çengi ortam yapıp kış gelince karıncanın kapısına dayanan böcek. Aslında bu masalın da değişik versiyonları varmış. Mesela bir tanesinde ağustos böceği karıncanın kapısını çaldığında yiyecek istemek yerine "hey karınca buralar soğudu, ben karayiplere gidiyorum oralardan bişey ister misin?" diye soruyor :) bir diğer versiyonunda yine bütün yaz saz çalmış, kışın karıncanın kapısına gidince karınca bildiğimiz gibi "ne o bütün yaz saz çalınca şimdi aç mı kaldın?" diyor. Ama bizim böcüğün cevabı farklı. "valla bütün yaz saz çalıp şarkı söyleyince bayağı bir para biriktirdim üstüne bi de meşhur oldum turneye çıkıyorum" diyor :) karınca da "Fransa'ya uğrayacaksan La Fontaine denen şerefsize de benden selam söyle" diyor :D

Fakat benim en şaşırdığım bu bütün yaz cırcır ötüp insanı çıldırtan böceğin ölüm şekli oldu. Meğer bu çatlayasıcalar öyle cır cır cır öterken gerçekten de çatlayarak ölüyormuş! :) Açıkçası hiiiiç üzülmedim. Hakediyolar. Ne var o kadar bağıracak?

Kavuniçi

Ya ben çok üzülüyorum biliyor musunuz? Eskiden kavuniçi diye bi renk vardı noldu ona? Herkes turuncu hatta turanj diyor artık. Hele bu turanja iyice gıcık oluyorum. Az önce Teoman'ın bi şarkısını dinledim kavuniçi geçiyordu içinde içim burkuldu üzüldüm çocukluğuma gittim efkarlandım...